Artikülasyon Bozukluklarında Terapi

Çocuklarda tanıda; genetik faktörler, doğum defektleri ve gelişimsel gecikme göz önüne alınarak çeşitli testler yapılmaktadır. Yetişkinlerde ise nörolojik hastalıklar, ALS, Parkinson vb. hastalıklar göz önüne alınarak bir değerlendirme yapılmaktadır. Her iki grup için var olan hastalıklar ve genetik etkiler ön planda tutulur. Hastanın öyküsü dinlenir ve fiziki muayene yapılır. Daha sonra klinik ortamında odyometrik değerlendirme ve konuşmayı ayırt etmeye yönelik değerlendirmeler yapılır (Korkmaz B.,2005). 

Çocuklarda dil değerlendirmesi yapılır. Konuşmanın değerlendirmesi aşamasında ise formal artikülasyon testleri ve oral motor muayene yapılır. Tanı konulmasının ardından terapi aşamasına geçilir. 

Artikülasyon bozukluklarında terapi dört aşamadan oluşmaktadır: perseptüel eğitim, düzeltme, stabilizasyon ve günlük antrenman şeklindedir. Perseptüel eğitim, hastaya kendi çıkardığı sesin kaydedilerek dinletilmesi aşamasıdır. Bu aşamada hastada farkındalık oluşturmak amaçlanır. Hasta kendi sesini, telaffuzunu dinler ve kendi konuşmasına karşı bir farkındalık kazanır. Ardından düzeltme aşamasına gelindiğinde doğru telaffuzlar kişiye kazandırılır. Stabilizasyon aşamasında bu doğru telaffuzun kalıcı olması amaçlanır ve en son bu kalıcılık adına günlük alıştırmaların uygulanması sağlanır (Arhan S.,2007). 

Çocuğunda artikülasyon bozukluğu olan ebeveynler, çocukların gelişimlerini takip etmeli ve çocuklarının gelişim süreçlerine katılmalıdırlar. 

KAYNAKÇA

-Korkmaz B. Dil ve Beyin: Çocuklarda Dil ve Konuşma Bozuklukları. İstanbul, 2005. 

-Arhan S. Öğretmen Görüşlerine Göre İlköğretim Okulları İkinci Kademede Konuşma Eğitimi (Ankara İli Örneği). T.C. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ankara,2007.